28 Nisan 2011 Perşembe

Medya ve Sansür

           Geçen hafta medya dersimize konuk olarak Haluk Şahin geldi.Verdiği konferansta medya ve sansür ilişkisini ele aldı.Sansür, toplumdaki görüş değişimini denetlemek için kullanılan tekel güç olarak tanımlanır.Fakat günümüzde sansür bu tanımla sınırlı değildir.Çeşitli medya kuruluşları devlete karşı yaptıkları propogandalarda özgürlükçü düşünceyi savunsalarda zaman zaman devletin maşası konumu haline gelmekteler.Bu örneğe medya kuruluşlarında sıkça rastlıyoruz.Sansürün yanlış ve yersiz kullanılmasının bir diğer suçlusu ise devlettir.Bağımsız basını şiddet yoluyla susturma,cinayet,gazetecilerin hapse atılması gibi yollarla yada doğrudan sansür uygulamalarıyla yapılır.
       Çeşitli medya kuruluşları tehditler, yasaklama, tutuklama gibi yollar  sayesinde taraflı haber yapılmaya zorlanır.Aynı zamanda medya patronları kendi çıkarları doğrultusunda kendi yayın organlarına sansür uygulamaktalar.Kişilere ait bu yayın organları hiç bir zaman tam anlamıyla objektif olamamaktadır.
        Virginia İnsan Hakları Bildirgesi  12. Maddesi şöyledir: “Özgürlüğün en güçlü kalelerinden birisi de basın özgürlüğüdür; despotik yönetimler dışında, asla sınırlandırılamaz.” Oysa basın hala olabildiğince sansürlenmeye çalışmakta ve sansüre karşı verilen mücadele bugün hala devam etmektedir… 
        Ülkeler, “özgür, kısmen özgür ve özgür olmayan” olmak üzere 3 grupta toplanmıştır. Freedom House raporuna göre basın özgürlüğünün bütün dünyada geriediği aynı zamanda da Türkiye'nin "kısmen özgür" ülkeler arasında yer aldığı bildirilmiştir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder