25 Ekim 2011 Salı

NAHİDE RÜYA ADASI

        

     Çok eski ve yakın bir arkadaşım olan Ece'nin doğumgünü için gittim Nahide Rüya Adası'na.Uzun zamandır bildiğim ve sürekli çevremden duyduğum İzzet Çapa'nın işletmeliğini yaptığı bir mekan.İzzet Çapa'yı özellikle belirtmemin nedeni,O'nun işlettiği mekanlarda önceden bulunmuş olmam ve çok eğlenmemdir=)Normalde yemekli olarakta tercih edilebilecek bir mekan fakat fiyatı herkes için makul olmayabilir.Biz yemek sonrası gittik,kapıda bir süre bekletilmemiz dışında girişte hiç bir problem yaşamadık.
      İçeri girdiğimde sanki yemyeşil bir amazon ormanına ayak basmışım gibi bir izlenimim oldu.İlk dikkatimi çeken şey kapıdan girer girmez etrafta bulunan hayvan kafesleriydi.Öyle gerçekçiydiler ki bir anda gerçek olup olmadığından şüphe duyarak tekrar baktım.Standlarımızı ayarladıktan hemen sonra ekibin showları başladı.Bir kız grubu sahneye çağrıldı ve kına yakıldı.O gün orada bir bayanın aynı zamanda kına gecesi kutlanıyormuş.Kız arkadaşlarıyla beraber sahneye çıkarak hepberaber klasik yüksek yüksek tepelereyi söylediler.Gerçekten bunu izlemek çok eğlenceliydi ve yanımdaki bütün kız arkadaşlarımla birden birbirimize dönüp "kesinlikle harika bir fikir" diye bağrıştık.Çalan müzikler Türkçe çoğunlukta olmak üzere ciddi anlamda çok güzeldi.Resmen yorulduğum halde o kadar eğlendim ki dans etmeyi bırakamadım.Show ekibindeki insanlar tek tek gece boyunca masaları gezerek insanları coşturyorlar.Herkes çok şekerdi.Bir diğer hoşuma giden nokta ise mekanda servis yapan garsonların hepsinin Asya kökenli olması ve lavabodaki görevlilerinde zencilerden oluşmasıydı.
      Kısacası kesinlikle herkese şiddetle önerebileceğim bir mekan.Ece'nin 20.yaşgününü bu sayede hep çok güzel anıcaz.Ayrıca Ece'ye de tekrar burdan İyki doğdun diyorum=)

 

18 Ekim 2011 Salı



   
   Uzun bir aradan sonra bloğuma geri dönmenin sevincini yaşıyorum=)Facebook'tan sonra yeni bir bağımlılık yaratan sosyal ağ olan Twitter,hayatıma renk kattı.Aslında uzun zamandır açmak istiyordum fakat sanırım bu sene aldığım Social Media dersi bu düşüncemi hızlandırdı.Twitter ile ilgili yaptığım araştırmalardan önce benim hayatımdakini yerini ve avantajlarını kısaca şöyle sıralayabilirim;
   Öncelikle sabah uyandığımda internetten gazete okumak yerine twitterdan günün gelişmelerini ve önemli haberlerine okula gitmeden erkenden ulaşabiliyorum.Medya dünyası içinde ilgilendiğim yazar,sanatçı,komedyen,program hakkında 1.ağızdan haberler alabiliyorum.Twitleri hoşuma giden bir çok üyeyi followlayıp güne komik ve anlamlı twitler okuyarak başlayabiliyorum.Ve Twitter'ın bağımlısı olmamda sıralayamayacağım onlarca etken daha var.
   Twitter, sosyal ağ olmanın dışında mikroblog sitesidir.Üyelerini 140 karakterle sınırlandırarak istedikleri metinleri yazmalarını sağlıyor.Üyeler,profillerini özelleştirerek twitlerinin gizliliğini korumakta serbestler.
   Twitter, yılın ilk ayında günlük 100 milyon tweet’e ulaşıldığını açıklamış, Temmuz ayında ise bu rakam 250 milyona ulaşmış.100 milyon aylık aktif kullanıcısının yarısıda siteye her gün giriş yapmaktadır.
Görünen o ki Twitter, üyeleri için gün geçtikçe daha çok tercih edilen, alışkanlık yapan bir site haline geliyor. Dick Costolo’nun açıklamasına göre, üye olup da neredeyse hiç tweet yazmayan, az sayıda takipçiye sahip olan ve aktif olmayan üyelerinin çoğunluğu ile eleştirilen Twitter’da işlerin her geçen gün daha iyiye gittiğini söylenebilir.